Skolyoz Nedir?

Omurga yandan bakıldığı zaman sırt bölgesinde arkaya doğru, bel bölgesinde ise içeriye doğru kavisi olan bir yapı görürüz. Arkadan bakıldığında ise düz görülen bir yapıdır. Skolyoz en basit tanımı ile omurganın yana eğriliğidir. Arkadan bakıldığı zaman ortada konumlanması gereken omurganın bir tarafa doğru eğriliğinin arttığını gözlemleriz. Skolyoz görülme sıklığı  % 0,47-5,2 arasındadır. Türlerine bakıldığı zaman idiopatik, kongenital ve nöromusküler olarak üçe ayrılır. En sık görülen şekli idiopatik skolyozdur ve nedeni bilinmemektir. Tüm vakaların % 80’ini Adölosan(Ergenlik) İdiopatik Skolyoz oluşturmaktadır.

 

Ergenlik döneminde çocuklarda hızlı boy uzaması ile daha sıklıkla ortaya çıkabilen eğrilikler genelde aileler tarafından fark edilir, basitçe omurganın simetrisinin gözlemlenmesi ile erken teşhisi çok kolay ve mümkündür. Müdahale edilmediği sürece ilerlemektedir. Ciddi vakalarda bacak uzunluğu eşitsizliği, göğüs kafesinin daralması sonucu solunum sıkıntısı, estetik açıdan kaygı, yürüyememe gibi durumlar ortaya çıkmaktadır.

 

Ortaya çıkan her eğri Skolyoz değildir. 10 dereceye kadar olan eğrilikler sağlık açısından çok ciddi sonuçlar ortaya çıkarmazlar. 10 derecenin üzerindeki eğrilikler Skolyoz olarak adlandırılır. Bu konuda ki önemli ayrıntı eğriliğin fonksiyonel mi yoksa yapısal mı olduğudur. Daha açıklayıcı bir ifade ile belirli pozisyonlarda eğrilik ortadan kalkıyorsa o eğrilik fonksiyoneldir. Tedavi edilmediği sürece eğrilik yapısal olmaya başlar ve sonucunda cerrahiye kadar uzanan bir süreç ortaya çıkar.

 

Skolyoz tedavisinde son yapılan çalışmalara göre; manuel terapi ve egzersiz tedavisi ön plana çıkmaktadır. Manuel terapi ile gergin olan bağlar, kaslar ve yumuşak dokulara müdahale edilerek eğriliğin önüne geçmeye çalışılır. 2015 yılında Journal of Bodywork and Movement Therapies’te yayınlanan makalede; manuel terapi uygulaması ve daha sonrasında ev programı ile takip edilen ikiz hastalarda eğriliklerin derecesi 19 ve 15 derece azalmıştır. Journal of Physicial Therapy Science dergisinde 2016 yılında yayınlanan çalışmada 4 haftalık manuel terapi sonucu Skolyoz açılarında azalma kaydedilmiştir. Ancak 4 haftadan sonra açılarda bir değişim kaydedilmemiştir. Bu noktada da devreye egzersiz tedavisi girmektedir.

 

Manuel terapi sonrasında elde edilen kazanımlar egzersiz tedavisi ile desteklenmelidir. Bu şekilde eğrinin açısının azaltılması ve daha sağlıklı bir görünüm elde edilmesi amaçlanır. Journal of Exercise Rehabilitation dergisinde 2016 yılında yapılan çalışmada ise; 12 hafta boyunca haftada 3 kez yapılan core stabilizasyon egzersizleri ile Skolyoz açısında tedavi öncesine göre azalma kaydedilmiş ve aynı zamanda kas gücünde artış saptanmıştır. Egzersiz Skolyoz tedavisinde her zaman programa eklenmelidir ve kalıcı sonuçlar elde edebilmek için disiplinli bir şekilde minimum 6 ay yapılmalıdır.

 

Egzersizin ve Manuel Terapinin Skolyoz tedavisinde olumlu sonuçları vardır. İkisi birlikte kullanıldığında etkileri çok daha artmaktadır.